Kullanıma dayanıklı borular, eşsiz giyim dayanıklılık özelliklerine sahip bir boru türüdür. Malzemeyle temas eden parçalar genellikle seramik, alaşım vb. gibi giyim dayanıklı malzemelerden yapılır.abrasif parçacık ortamı aktarırken boru kaybını azaltmak için, böylece borunun kullanım ömrünü uzatır. Genel olarak kullanılan aşınmaya dayanıklı borular şunlardır: aşınmaya dayanıklı seramik kaplama borular, dökme taş kompozit aşınmaya dayanıklı borular,ultra yüksek moleküler ağırlıklı, aşınmaya dayanıklı polietilen borular, alaşım aşınmaya dayanıklı borular ve lastik aşınmaya dayanıklı borular.
Kullanıma dayanıklı seramik kaplama borular
Kullanım dayanıklı seramik borular, metal borunun iç duvarında seramik bir katmanla kaplanır.Seramik katman çoğunlukla alümina seramik gibi yüksek performanslı malzemelerden yapılırÖzel işlemlerin yardımı ile metal borunun iç duvarına sıkıca yapıştırılır.
Çöp taş kompozit aşınmaya dayanıklı borular
dökme taş, özel işleme yoluyla elde edilen silikat kristaldir.dökme taş kompozit aşınmaya dayanıklı borular dökme taş malzemesini metal bir kabukla birleştirir.
Ultra yüksek moleküler ağırlıklı aşınmaya dayanıklı polietilen boru
Ultra yüksek moleküler ağırlıklı polietilen (UHMW-PE) malzemesi son derece düşük bir sürtünme katsayısına, mükemmel kendi kendine yağlama performansına ve aşınmaya dayanıklılığına sahiptir.
Alaşımlı aşınmaya dayanıklı boru
Alaşım aşınmaya dayanıklı boru, çoğunlukla krom (Cr), molibden (Mo) ve nikel (Ni) gibi alaşım elemanları içeren çelikten yapılır.krom, çeliklerin sertliğini ve aşınma dayanıklılığını artırabilir, molybden ise çeliklerin yüksek sıcaklık dirençlerini ve sertliklerini artırabilir.
Çöpten eskisine dayanıklı boru
Kullanıma dayanıklı lastik boru, kullanıma dayanıklı lastik malzemeden yapılır.
Kullanıma dayanıklı borular maden, kömür, elektrik, kimyasal ve diğer endüstrilerde cevher, kömür tozu, kül ve diğer malzemeleri taşımak için yaygın olarak kullanılır.Onların aşınma direnci, boru hattlarının bakım maliyetini ve değiştirme sıklığını etkili bir şekilde azaltabilir ve üretim verimliliğini artırabilir.